Uzun zamandır sabırsızlıkla beklediğim o gün gelmişti. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi, ilk defa kalbimin sesini bu kadar yüksek duyuyordum. Oysa ayaklarım yerden kesildiğinde, 1900m yükseklikten kendimi gökyüzüne bıraktığımda bile bu kadar heyecanlanmamıştım. Şimdi ne yapsam da kalbimin sesini kısamıyordum. "Sakın durma kalbim hayalimize tik atacağız" diyerek sesini duymazdan geldim ve kendimi maviliklere bıraktım. O andan itibaren su altının büyüsüne kapılmıştım bile! Keşfetmeye çalıştığım yeni dünya tahmin ettiğimden bile harikaydı, sanki suyun üstündeki herşey geride kalmıştı. Artık dış dünyanın kirliliğinden, kavgalarından, savaşlarından, yalanlarından çok uzaklardaydım. Yeni dünyamda sadece ben ve su altı dünyasının sakinleri vardı. Onlara dokunmak "merhaba ben geldim beni de dünyanıza kabul edermisiniz" demek istiyordum. Tabi herşey bu kadar güzel ilerlemiyordu aynı anda suyun altında nefes almaya alışmanın zorluğunu, sinüslerimin patlamasını, burnumun kanamasını, kulaklarımı dengeleyemediğim için bir daha asla duyamayacağımı düşünmek gibi tarifsiz hisler de yaşıyordum. Ama bunların hiçbir önemi yoktu çünkü ben hayatımın şu ana kadar ki en heyecanlı ve en huzurlu gününü yaşıyordum.
Şimdi gitmem lazım su beni yeniden çağırıyor...
Hayat su altında daha güzel!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder