Ve başladı kadın anlatmaya...
Onu
ilk gördüğüm anda, dünyada ki bütün uçurtmaların
ipleri koptu hepsi havaya savruldu. İçimde ki camlar tuz buz oldu ve sadece benim duyabileceğim, kulaklarımı sağır edebilecek kadar şiddetli bir gürültü koptu.
O an anladım ki hayatımız boyunca ancak bir/kaç kişiye böyle bir şey hissedebiliriz. Bu
hissettiklerimiz de adeta doğa üstü bir olay gibi gelir bize. Hani zaman dursa
dediğimiz anlar vardır ya benim için onu gördüğüm her an zaman duruyordu. Onun
dışında ki herşey yerli yerinde duruyordu ve hiçbiri artık benim umurumda
değildi.
Ağlamaktan uyuyamadığım geceleri biliyordum ama onu gördükten sonra ilk defa mutluluktan
uyuyamadığım geceleri hatırlıyorum.
Zamanla uçurtmalarımın
kimi ağaçlara, kimi elektrik tellerine takıldı, kimi denize düştü, kimi ters bir rüzgârla yere çakıldı..
Şimdi ise havada sağlam kalan
bir/kaç uçurtmamın iplerini bir daha bırakmamak üzere yakalamaya çalışıyorum..
"İşte çocuk böyle birşey aşk" dedi kadın...
"İşte çocuk böyle birşey aşk" dedi kadın...
ne güzel anlatmış kadın..çok hisli..
YanıtlaSil