21 Ekim 2016 Cuma

Hepimiz "Shirley Valentine"

Yazın bitmesinin tek bir sevdiğim yönü var o da tiyatro sezonunun açılması. Yazın bol bol hem bedenimi hem ruhumu gezdirdim şimdi ise ruhumu sanatla doldurma günleri başladı. Aslında çok sık tiyatro takip etmeme, hatta beğendiğim birçok oyun olmasına rağmen dün akşam izlediğim bu oyunu vakit geçmeden paylaşmak istedim.  Belki de tam da kendimi bugünler de Shirley gibi hissettiğim hayatımı değiştirmeye cesaret etmekle etmemek arasında kaldığım için..

Shirley’e göre çok daha güzel oyunlar var ama Shirley Sumru Yavrucuk’a nasıl yakışmış gidip mutlaka görmeniz lazım. Tek kişilik oyunları oynamak zordur ama Sumru Yavrucuk bunu nasıl güzel başarmış, oyun boyunca izleyici olarak oyundan hiç kopmuyorsunuz, zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz, yüzünüzde bir tebessüm, çoğu zamanda kahkahalar.. Bu arada oyunun müzikleri de ayrı bir güzeldi.

İngiliz Willy Russell’ın birçok ödül kazanmış 1986 yılında yazdığı  Shirley’e gelecek olursam, oyun Londra’da geçiyor. Shirley Valentine 45 yaşında çocuklarını büyütüp okutmuş, onlar gidince de eşi ile yalnız kalmış bir kadın. En yakın arkadaşı ‘Duvar’.  Hayatının monotonluğu Shirley’i mutsuz bir kadın haline getiriyor. Shirley en büyük hayali üzüm yetişen bir ülkede deniz kenarında bir kadeh şarap içmek olan bir kadın. Bir gün bir arkadaşının kendisine hediye ettiği Bodrum tatiline zor bela gitmeye karar vermesiyle birlikte herşey değişiyor. Bir kadın değişiyor ve herkes değişiyor. Shirley Valentine, yeni bir kadın olarak mutlu bir hayata başlıyor.

Aslında kimi zaman/herzaman hepimiz hayatlarımızı değiştirmek istemişizdir/istiyoruzdur. Hepimizin Shirley gibi 1. Perdede ki hayatlarımızı kapatıp 2. Perdeye başlamak istemişizdir. Yeni Shirley olmak hepimizin hayali.. Belki de bu oyun biraz olsun cesaretlendirir hepimizi.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder